IŞIĞI, DALGA HAREKETİ yaparak yol alan foton taneciklerinin oluşturduğu kabul edilir. Fotonların her birinin dalga hareketi belli bir düzlem izler. Bu düzlemlerin birbirine yaptığı açılar ise gelişigüzeldir. Ta ki ışık parlak bir yüzeyden yansıyana dek. Metal dışındaki tüm parlak yüzeyler, ışığı yansıttığında fotonların hareket düzlemleri birbirine paralel hale gelir.
Bu duruma ışığın ‘kutuplaşması’ ya da ‘polarlanması’ adı verilir. Işığı kutuplaştırmanın bir başka yolu da, onu bir polarizasyon filtresinin içinden geçirmektir. Böylece, filtrenin yapısında yer alan mikro kristallerin yönelimine paralel hareket eden fotonlar herhangi bir engelle karşılaşmadan geçerken, diğerleri bloke olurlar. Böylece filtrenin diğer tarafına geçebilen tüm fotonlar paralel düzlemlerde hareket edecek biçimde ayıklanmış olurlar. Filtreye ulaşan ışığın tamamı ya da bir bölümü daha önce polarlanmışsa çıplak gözle izlenen görüntüden çok farklı sonuçlar ortaya çıkar.
Fotoğrafçılıkta da ışık yansımalarını kesmek, özellikle manzara çekimlerinde gökyüzünü koyulaştırmak, bulutları belirginleştirmek, su kütlelerini, yüzeydeki yansımayı ortadan kaldırarak saydamlaştırmak amacıyla ve ışığı yaklaşık 2.5 stop düşürdüğünden ND iltre alternatii olarak kullanılan polarizasyon iltresinin stüdyo ortamındaki bir başka yaratıcı kullanımını örnekleyeceğiz: çapraz polarizasyon.
Bu uygulamada, kutuplanmış ters ışığın önüne yerleştirilen saydam plastik objeler, önüne ikinci bir polarizasyon filtresi takılan makro objektif ile görüntülenir. Kutuplaşmış olan ışık, plastik objenin içinden geçerken, üretimden kaynaklanan iç yoğunluk farkları nedeniyle kırılarak farklı dalga boylarına ayrışır ve salınım açılarını değiştirirler. Çıplak gözle algılanamayan bu davranış, ikinci polarizasyon filtresi ile gözlenebilir. Objektif önüne takılmak için üretilmiş tüm polarizasyon filtreleri kendi etraflarında çevrilebilirler. Bu yolla polarizasyon açısı değişir ve aynı sahne farklı ışık nitelikleri ile görüntülenebilir.
Yorum ekle